Yalın Şeyler Ömer Selçuk Baz, Okan Bal, Yalın Mimarlık (2005-2025)

Stok Kodu:
9786259393155
Boyut:
16.5x24
Sayfa Sayısı:
480
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-12
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
%18 indirimli
1.400,00TL
1.148,00TL
Taksitli fiyat: 12 x 120,54TL
KARGO BEDAVA
Temin süresi 7 gündür.
9786259393155
907098
Yalın Şeyler
Yalın Şeyler Ömer Selçuk Baz, Okan Bal, Yalın Mimarlık (2005-2025)
1148.00

Mimar, editör, tasarım yöneticisi Banu Uçak’ın, Yalın Mimarlık’ın mimari üretiminin hem düşünsel altyapısını hem de tasarlama ve inşa etme süreçlerini geniş bir perspektifte, çoğunlukla sahada yerinde irdeleyerek kaleme aldığı YALIN ŞEYLER adlı kitap YEM Yayın tarafından yayımlandı. 

Mimar Ömer Selçuk Baz’ın Viyana’dan Türkiye’ye dönüşüyle başlayan ve Şehir Plancısı Okan Bal ile birlikte kurdukları Yalın Mimarlık çatısı altında yirmi yıla yayılan üretim, Yalın Şeyler’de yalnızca yapılar üzerinden değil; bir düşünme biçimi ve tasarım refleksi olarak ele alınıyor.
Banu Uçak’ın kişisel okumasıyla kitap, ekibin projelerini “Arketipler”, “Anlatılar: Hikâyeleşmiş Mekân”, “Örüntüler”, “Müşterekler”, “Doğa ile Diyalog”, “Tektonik Anlatılar” ve “İşbirliği: Yaparak Öğrenmek” başlıkları altında tartışmaya açıyor. Ömer Selçuk Baz’ın, doğduğu yer olan Antakya’yı da yerle bir eden 6 Şubat Depremi sonrasında, deprem gerçeğinin hem kendilik algısını hem de mimarlığa bakışını nasıl dönüştürdüğünü anlatan “Açık Yara” başlıklı metniyle son buluyor.
Esnek kurgusuyla farklı okumaları mümkün kılan Yalın Şeyler, tek bir projenin izini farklı bölümlerde sürmeye de, benzer tavırları olan işleri birlikte değerlendirmeye de imkân tanıyor. Yalın Şeyler, coğrafyanın sert gerçeklikleri içinde özgün üretim arayışındaki bir ekibin işlerini ve bu işlerin mimarlığın temel meseleleriyle buluştuğu noktaları görünür kılıyor.

Yalın Mimarlık’ın işlerinin kamusal vurgusu, özgünlüğü ve sürekliliği üzerine eğilmenin değerli olacağına inanarak yazmaya başladığını ifade eden Banu Uçak, Yalın Şeyler’i ve içeriğini şöyle anlatıyor: 
“Şüphesiz, Yalın Şeyler son derece kişisel bir okuma. Bizim coğrafyamızda gündelik yaşamın ağır koşullarının, siyasetin ve ekonominin biçimlendirdiği sert bir mimarlık ortamı var. Yalın Şeyler’de bu ortamda özgün bir mimarlık üretme gayretindeki ekibin işlerini, mimarlığın temel meseleleriyle buluşturarak tartışmaya açmaya çalıştım. Kitabın bölümleri bir yandan Yalın Mimarlık’ın tasarım reflekslerine dair kişisel sözlüğümü oluşturuyor, bir yandan da projeleri coğrafyanın ötesinde mimarlığın temel kavramlarıyla ilişkilendiriyor.
Kitapta belirlenen temaların birden fazlası için güçlü örnek olan bazı yapılar farklı bölümlerde, farklı özellikleri ve halleriyle karşımıza çıkıyor. Örneğin Troya Müzesi, bir yerde arketip, başka bir yerde anlatı mekânı; kimi zaman doğayla kurduğu ilişki, kimi zaman ise iş birliği pratiği üzerinden okunuyor. Yalın Şeyler’i okurken, tek bir projenin izini değişik bölümlerde sürebilir ya da benzer tavırları olan işleri birlikte değerlendirebilirsiniz. Alternatif okumalara açık, esnek bir kurgusu olan kitabın dolambaçlı, subjektif ve hattâ spekülatif sayılabilecek bu okuma biçiminin okurda da karşılık bulmasını diliyorum...”

Troya Müzesi, Merkez Bankası Bursa Şubesi, Manisa Kurtuluş Müzesi, Zonguldak Mağaraları Ziyaretçi Merkezi, Hatay Arkeoloji Müzesi gibi son dönemin birçoğu ödüllü, dikkat çeken projelerinin mercek altına alındığı kitaba ilişkin Ömer Selçuk Baz ise şunları söylüyor: 
“Bu kitap mimarlık gibi, ortaklık gibi, ofis gibi ve iş birliklerimiz gibi... Bizim gibi... Banu ile ilk konuşmalarımızdan itibaren bunun normal bir kitap olamayacağını anlamıştım. Kitaptaki ilk fikri ile Banu, pek çok işimizde yaptığımız bir şeyi, gizlice bize karşı yaptı. Konuyu, yaklaşımı, yapıyı, problemi tersyüz etti. Önerdiği şey bir kitaptı ama sıra sıra projelerin olduğu bir portfolyo değil. Tarih kitabı gibiydi, doğa okuryazarlığı makalesi gibiydi, yapı bilgisi fasikülü gibiydi, şantiye defteri gibiydi. Ama tam olarak hiçbiri değildi ve hepsiydi! “Tuhaf” spekülatif parçaların bir araya getirdiği bir bütündü. Bu haliyle kitap, yazarın, fasiküllerden ve bölümlerden oluşan, kendine özgü tek defalık bir okumasıydı. Ve ayrıca okuyucuların kendi zihinlerinde başka şekillerde birleştirmelerine de açık bir bulmaca gibiydi...”

Kurgusunun, anlatım dilinin yanı sıra özgün iç sayfa, kapak ve cilt tasarımı ile de dikkat çeken kitabın tasarımcısı Okay Karadayılar. Yayın öncesi hazırlıkları Ece Toprak, Okan Bal, Ömer Selçuk Baz tarafından yürütülen eserin kapak fotoğrafı ise Yalın Baz’a ait.

Mimar, editör, tasarım yöneticisi Banu Uçak’ın, Yalın Mimarlık’ın mimari üretiminin hem düşünsel altyapısını hem de tasarlama ve inşa etme süreçlerini geniş bir perspektifte, çoğunlukla sahada yerinde irdeleyerek kaleme aldığı YALIN ŞEYLER adlı kitap YEM Yayın tarafından yayımlandı. 

Mimar Ömer Selçuk Baz’ın Viyana’dan Türkiye’ye dönüşüyle başlayan ve Şehir Plancısı Okan Bal ile birlikte kurdukları Yalın Mimarlık çatısı altında yirmi yıla yayılan üretim, Yalın Şeyler’de yalnızca yapılar üzerinden değil; bir düşünme biçimi ve tasarım refleksi olarak ele alınıyor.
Banu Uçak’ın kişisel okumasıyla kitap, ekibin projelerini “Arketipler”, “Anlatılar: Hikâyeleşmiş Mekân”, “Örüntüler”, “Müşterekler”, “Doğa ile Diyalog”, “Tektonik Anlatılar” ve “İşbirliği: Yaparak Öğrenmek” başlıkları altında tartışmaya açıyor. Ömer Selçuk Baz’ın, doğduğu yer olan Antakya’yı da yerle bir eden 6 Şubat Depremi sonrasında, deprem gerçeğinin hem kendilik algısını hem de mimarlığa bakışını nasıl dönüştürdüğünü anlatan “Açık Yara” başlıklı metniyle son buluyor.
Esnek kurgusuyla farklı okumaları mümkün kılan Yalın Şeyler, tek bir projenin izini farklı bölümlerde sürmeye de, benzer tavırları olan işleri birlikte değerlendirmeye de imkân tanıyor. Yalın Şeyler, coğrafyanın sert gerçeklikleri içinde özgün üretim arayışındaki bir ekibin işlerini ve bu işlerin mimarlığın temel meseleleriyle buluştuğu noktaları görünür kılıyor.

Yalın Mimarlık’ın işlerinin kamusal vurgusu, özgünlüğü ve sürekliliği üzerine eğilmenin değerli olacağına inanarak yazmaya başladığını ifade eden Banu Uçak, Yalın Şeyler’i ve içeriğini şöyle anlatıyor: 
“Şüphesiz, Yalın Şeyler son derece kişisel bir okuma. Bizim coğrafyamızda gündelik yaşamın ağır koşullarının, siyasetin ve ekonominin biçimlendirdiği sert bir mimarlık ortamı var. Yalın Şeyler’de bu ortamda özgün bir mimarlık üretme gayretindeki ekibin işlerini, mimarlığın temel meseleleriyle buluşturarak tartışmaya açmaya çalıştım. Kitabın bölümleri bir yandan Yalın Mimarlık’ın tasarım reflekslerine dair kişisel sözlüğümü oluşturuyor, bir yandan da projeleri coğrafyanın ötesinde mimarlığın temel kavramlarıyla ilişkilendiriyor.
Kitapta belirlenen temaların birden fazlası için güçlü örnek olan bazı yapılar farklı bölümlerde, farklı özellikleri ve halleriyle karşımıza çıkıyor. Örneğin Troya Müzesi, bir yerde arketip, başka bir yerde anlatı mekânı; kimi zaman doğayla kurduğu ilişki, kimi zaman ise iş birliği pratiği üzerinden okunuyor. Yalın Şeyler’i okurken, tek bir projenin izini değişik bölümlerde sürebilir ya da benzer tavırları olan işleri birlikte değerlendirebilirsiniz. Alternatif okumalara açık, esnek bir kurgusu olan kitabın dolambaçlı, subjektif ve hattâ spekülatif sayılabilecek bu okuma biçiminin okurda da karşılık bulmasını diliyorum...”

Troya Müzesi, Merkez Bankası Bursa Şubesi, Manisa Kurtuluş Müzesi, Zonguldak Mağaraları Ziyaretçi Merkezi, Hatay Arkeoloji Müzesi gibi son dönemin birçoğu ödüllü, dikkat çeken projelerinin mercek altına alındığı kitaba ilişkin Ömer Selçuk Baz ise şunları söylüyor: 
“Bu kitap mimarlık gibi, ortaklık gibi, ofis gibi ve iş birliklerimiz gibi... Bizim gibi... Banu ile ilk konuşmalarımızdan itibaren bunun normal bir kitap olamayacağını anlamıştım. Kitaptaki ilk fikri ile Banu, pek çok işimizde yaptığımız bir şeyi, gizlice bize karşı yaptı. Konuyu, yaklaşımı, yapıyı, problemi tersyüz etti. Önerdiği şey bir kitaptı ama sıra sıra projelerin olduğu bir portfolyo değil. Tarih kitabı gibiydi, doğa okuryazarlığı makalesi gibiydi, yapı bilgisi fasikülü gibiydi, şantiye defteri gibiydi. Ama tam olarak hiçbiri değildi ve hepsiydi! “Tuhaf” spekülatif parçaların bir araya getirdiği bir bütündü. Bu haliyle kitap, yazarın, fasiküllerden ve bölümlerden oluşan, kendine özgü tek defalık bir okumasıydı. Ve ayrıca okuyucuların kendi zihinlerinde başka şekillerde birleştirmelerine de açık bir bulmaca gibiydi...”

Kurgusunun, anlatım dilinin yanı sıra özgün iç sayfa, kapak ve cilt tasarımı ile de dikkat çeken kitabın tasarımcısı Okay Karadayılar. Yayın öncesi hazırlıkları Ece Toprak, Okan Bal, Ömer Selçuk Baz tarafından yürütülen eserin kapak fotoğrafı ise Yalın Baz’a ait.

Tüm Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 1.148,00    1.148,00   
2 614,18    1.228,36   
3 417,11    1.251,32   
6 220,03    1.320,20   
9 153,07    1.377,60   
12 120,54    1.446,48   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat