Tombul Mirasyedi’de Sermet Muhtar, Ahmet Mithat geleneğini bir şekilde Türk romanında devam ettiren birçok romancının eserlerine dâhil ettikleri mirasyedi tipini ele aldı. Bu tombul mirasyedi; konaklarda, meyhanelerde, tiyatrolarda, malum evlerin köşelerinde kısacası Osmanlı’nın hem geleneksel hem de Batılılaşmış yaşam alanlarının hepsinde gezinirken eski İstanbul insanlarıyla konuşmuş, onlarla düşüp kalkmış hatta kavga etmiştir. Çoğu özellikleriyle diğer romanlardaki tipdaşlarına benzeyen Sermet Muhtar’ın mirasyedi tipi her yönüyle sonradan görme bir Osmanlı mirasyedisidir. Felatunlar, Bihruzlar devrine çok da uzak olmayan bu mirasyedinin tombulluğu, varoşluğu ve eğitimsizliği onu Fransızca konuşulan mekânlardan uzaklaştırmış, sokaklara, eski İstanbul’un hakikatte yaşadığı mekânlara açılan sokaklara götürmüştür. Bugünün okuyucusu Sermet Muhtar’ın 1930’larda kaleme aldığı bu romanla unutulmuş birçok mekân, anlayış ve yaşam tarzıyla bir arada karşılacak ama en çok da eğlenecektir.
“İstanbul, Sermet Muhtar’a çok şey borçludur. Çünkü o bütün hayatı boyunca, bir türlü kendisinden bahsetmeye doyamadığı bir sevgili gibi bize İstanbul’u anlatmıştır. Sermet Muhtar imzasının arkasında bütün bir devir, bütün bir dünkü İstanbul yatmaktadır.”
Hikmet Feridun Es
“Elli sene evvelki İstanbul hayatını öğrenmek isteyenler onun yazılarını görmeden geçerlerse bu devir hakkında sağlam bir bilgi edinmelerine ihtimal yoktur.”
Tombul Mirasyedi’de Sermet Muhtar, Ahmet Mithat geleneğini bir şekilde Türk romanında devam ettiren birçok romancının eserlerine dâhil ettikleri mirasyedi tipini ele aldı. Bu tombul mirasyedi; konaklarda, meyhanelerde, tiyatrolarda, malum evlerin köşelerinde kısacası Osmanlı’nın hem geleneksel hem de Batılılaşmış yaşam alanlarının hepsinde gezinirken eski İstanbul insanlarıyla konuşmuş, onlarla düşüp kalkmış hatta kavga etmiştir. Çoğu özellikleriyle diğer romanlardaki tipdaşlarına benzeyen Sermet Muhtar’ın mirasyedi tipi her yönüyle sonradan görme bir Osmanlı mirasyedisidir. Felatunlar, Bihruzlar devrine çok da uzak olmayan bu mirasyedinin tombulluğu, varoşluğu ve eğitimsizliği onu Fransızca konuşulan mekânlardan uzaklaştırmış, sokaklara, eski İstanbul’un hakikatte yaşadığı mekânlara açılan sokaklara götürmüştür. Bugünün okuyucusu Sermet Muhtar’ın 1930’larda kaleme aldığı bu romanla unutulmuş birçok mekân, anlayış ve yaşam tarzıyla bir arada karşılacak ama en çok da eğlenecektir.
“İstanbul, Sermet Muhtar’a çok şey borçludur. Çünkü o bütün hayatı boyunca, bir türlü kendisinden bahsetmeye doyamadığı bir sevgili gibi bize İstanbul’u anlatmıştır. Sermet Muhtar imzasının arkasında bütün bir devir, bütün bir dünkü İstanbul yatmaktadır.”
Hikmet Feridun Es
“Elli sene evvelki İstanbul hayatını öğrenmek isteyenler onun yazılarını görmeden geçerlerse bu devir hakkında sağlam bir bilgi edinmelerine ihtimal yoktur.”
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 255,50 | 255,50 |
| 2 | 136,69 | 273,39 |
| 3 | 92,83 | 278,50 |
| 6 | 48,97 | 293,83 |
| 9 | 34,07 | 306,60 |
| 12 | 26,83 | 321,93 |