Zamanın durduğu bir istasyonda, bir piyonun taş bedeninde, bir çöl serabında ya da bir bekleyenin kalbinde yankılanan aynı ses: İnsan olmanın ağırlığı. Şehre Veda Ederken Okunacak Dua, bir şehrin değil, bir çağın, bir ruh hâlinin vedası… Ahmet Hamdi Tanpınar’ın huzursuz zaman algısından, Borges’in metafizik labirentlerinden, Dostoyevski’nin vicdan çatışmalarından izler taşıyan bu metinler; belleğin, aşkın, inancın ve beklemenin sızısına dokunuyor. Her hikâye, okuyucuya bir ayna uzatıyor: “Senin zamanın nerede takılı kaldı?” Bu kitap, acele çağın içinde yavaşlamayı, kaybolmayı ve yeniden bulmayı göze alanlara yazılmış bir dua niteliğinde.
Zamanın durduğu bir istasyonda, bir piyonun taş bedeninde, bir çöl serabında ya da bir bekleyenin kalbinde yankılanan aynı ses: İnsan olmanın ağırlığı. Şehre Veda Ederken Okunacak Dua, bir şehrin değil, bir çağın, bir ruh hâlinin vedası… Ahmet Hamdi Tanpınar’ın huzursuz zaman algısından, Borges’in metafizik labirentlerinden, Dostoyevski’nin vicdan çatışmalarından izler taşıyan bu metinler; belleğin, aşkın, inancın ve beklemenin sızısına dokunuyor. Her hikâye, okuyucuya bir ayna uzatıyor: “Senin zamanın nerede takılı kaldı?” Bu kitap, acele çağın içinde yavaşlamayı, kaybolmayı ve yeniden bulmayı göze alanlara yazılmış bir dua niteliğinde.
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 84,70 | 84,70 |
| 2 | 45,31 | 90,63 |
| 3 | 30,77 | 92,32 |
| 6 | 16,23 | 97,41 |
| 9 | 11,29 | 101,64 |
| 12 | 8,89 | 106,72 |