1970 yılın başlarındaydı. Toplumda yönünü arayan, soran, buldum sanan, ileri geri farklı düşüncelerini lanse etmeye çalışan, biteviye heyecanlı ve bir o kadar da meraklı, cesurca konuşan, kendinden emin(!) her düşünce ve görüşten kişilerin aralarında uzun bir müddet bulundum. Ben de kendime bir yer, bir yan, bir ortam peşindeydim. Hemen hemen her düşünceden insanın bir şekilde Müslümanlık âidiyetlerine ve iltisaklılıklarına da şahid oldum. Fakat müşahede ettiklerimden anladığım; benim İslam ön kabullerime yabancı ve savruk; atomize-atomize duran sığ ve sıradan bir söylem ortamıydı bu. Herkes kendi başına bir dünya.
Halbuki, her bir Müslüman parçalanmamış aynı atom; sonuçta tüm yeryüzü Müslümanları aynı tek bir atom. İman nasıl tecezzi/bölünme-parçalanma kabul etmezse, İslam Milleti de kabul etmez. Atomun bölünmesi nasıl onun kıyameti ise Müslümanların atomizesi de İslâm Milleti’nin kıyameti demektir.
Kendi yerimi gönlümce de-bu ortamda şâhid olduklarımdan sonra -yeniden öğrenmek değil- yeniden sahih ve müdellel bir bilgiyle temellendirme ihtiyacı duydum: O’nun (cc.) huzurunda ayaklarımın kaymayacağı umuduyla…
Değerli okurlarım, işte önünüzde ve de elinizdeki yüz sayfayı biraz geçen bu kitapçık; o günden bugüne hiç eksilmeyen bir gerilimle -hayatımın yoğun meşgû¬liyeti arasında- yine o günden bugüne hiç bitmeyen tükenmez bir tutku ve gayret ile bugüne gelen; “temelimi edinme” çabamın meyvesidir.
1970 yılın başlarındaydı. Toplumda yönünü arayan, soran, buldum sanan, ileri geri farklı düşüncelerini lanse etmeye çalışan, biteviye heyecanlı ve bir o kadar da meraklı, cesurca konuşan, kendinden emin(!) her düşünce ve görüşten kişilerin aralarında uzun bir müddet bulundum. Ben de kendime bir yer, bir yan, bir ortam peşindeydim. Hemen hemen her düşünceden insanın bir şekilde Müslümanlık âidiyetlerine ve iltisaklılıklarına da şahid oldum. Fakat müşahede ettiklerimden anladığım; benim İslam ön kabullerime yabancı ve savruk; atomize-atomize duran sığ ve sıradan bir söylem ortamıydı bu. Herkes kendi başına bir dünya.
Halbuki, her bir Müslüman parçalanmamış aynı atom; sonuçta tüm yeryüzü Müslümanları aynı tek bir atom. İman nasıl tecezzi/bölünme-parçalanma kabul etmezse, İslam Milleti de kabul etmez. Atomun bölünmesi nasıl onun kıyameti ise Müslümanların atomizesi de İslâm Milleti’nin kıyameti demektir.
Kendi yerimi gönlümce de-bu ortamda şâhid olduklarımdan sonra -yeniden öğrenmek değil- yeniden sahih ve müdellel bir bilgiyle temellendirme ihtiyacı duydum: O’nun (cc.) huzurunda ayaklarımın kaymayacağı umuduyla…
Değerli okurlarım, işte önünüzde ve de elinizdeki yüz sayfayı biraz geçen bu kitapçık; o günden bugüne hiç eksilmeyen bir gerilimle -hayatımın yoğun meşgû¬liyeti arasında- yine o günden bugüne hiç bitmeyen tükenmez bir tutku ve gayret ile bugüne gelen; “temelimi edinme” çabamın meyvesidir.
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 161,70 | 161,70 |
| 2 | 86,51 | 173,02 |
| 3 | 58,75 | 176,25 |
| 6 | 30,99 | 185,96 |
| 9 | 21,56 | 194,04 |
| 12 | 16,98 | 203,74 |