Felsefe tarihinde cedel, yalnızca bir tartışma yöntemi değil, hakikatin izini sürmenin diyalektik bir biçimi olarak da karşımıza çıkar. İbn Sînâ’da ise cedel, bilginin sınırlarını ve insanın hakikate ulaşma çabasını hem aklın tutarlılığı hem de iknanın gücü içinde yeniden düşünmenin imkânıdır.Bu eser, İbn Sînâ’nın düşüncesinde cedelin epistemolojik ve mantıksal boyutlarını inceleyerek, onu salt retorik bir araç olmaktan çıkarıp bilginin inşasında özgün bir düşünme tarzı olarak temellendiriyor. Böylece cedelin felsefi değeri, tartışmanın ötesinde bir anlam arayışına dönüşüyor.
Felsefe tarihinde cedel, yalnızca bir tartışma yöntemi değil, hakikatin izini sürmenin diyalektik bir biçimi olarak da karşımıza çıkar. İbn Sînâ’da ise cedel, bilginin sınırlarını ve insanın hakikate ulaşma çabasını hem aklın tutarlılığı hem de iknanın gücü içinde yeniden düşünmenin imkânıdır.Bu eser, İbn Sînâ’nın düşüncesinde cedelin epistemolojik ve mantıksal boyutlarını inceleyerek, onu salt retorik bir araç olmaktan çıkarıp bilginin inşasında özgün bir düşünme tarzı olarak temellendiriyor. Böylece cedelin felsefi değeri, tartışmanın ötesinde bir anlam arayışına dönüşüyor.
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 436,80 | 436,80 |
| 2 | 233,69 | 467,38 |
| 3 | 158,70 | 476,11 |
| 6 | 83,72 | 502,32 |
| 9 | 58,24 | 524,16 |
| 12 | 45,86 | 550,37 |