General Kış Zorunlu Göç Öyküleri

Stok Kodu:
9786256694293
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
207
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%25 indirimli
350,00TL
262,50TL
Taksitli fiyat: 12 x 27,56TL
Temin süresi 7 gündür.
9786256694293
858427
General Kış
General Kış Zorunlu Göç Öyküleri
262.50

Vagonlara çok sayıda insanı tıka basa doldurdular. Bırakın oturmayı ayakta duracak yer bile kalmamıştı. Oturulduğu takdirde yere sığmak mümkün değildi. Önceleri dinlenmek için birbirlerine tutundular. Sırt sırta verdiler. Ama yeterli gelmiyordu bunlar. Çünkü sonuçta hep ayaktaydılar. Sonunda bir sıra oturup iki sıra ayakta kalarak dinlenme seçeneği oluşturdular. İyi de ileride tuvalet ihtiyacı doğacaktı. Kadın erkek, yaşlı çocuk bir aradaydılar. Nasıl çözeceklerdi bu sorunu? Tren uzun süre hiç durmadı. Kapıların kapanıp arkasından tahta sürgüyle kilitlenmesinin üzerinden en az altı gün geçmişti. Ara sıra trenin çıkardığı islim sesi ve imdat çığlığı gibi yükselen düdük sesi ayakta uyuklayan yaşlılarla kucakta uyuklayan çocukların irkilip uyanmasına neden oluyordu. İçeride nefes almak bile zorlaşmış, insan sıcaklığı ve gaz salımı nedeniyle oksijen kalmamıştı. Kakalarını yapmaları çok zordu. Ayakta durmaya zorlanırken nasıl gidereceklerdi ihtiyaçlarını, bilmiyorlardı. Zorunluluktan utanmayı unutmalıydılar. Erkekler biraz erken uyum sağladı bu zorunluluğa ama genç kızlar, kadınlar utanıyordu. Zehirlenme belirtileri görülünceye kadar dayandılar. Yüzlerinde, ellerinde karıncalanmalar başladı. Artık çareleri kalmamıştı. Oldukları yerde çömelerek, çevrelerindeki komşularının da yardımıyla ihtiyaçlarını giderdiler. Trenin durduğu da duracağı da yoktu. Utanmak çözümsüz problemler yaratacaktı. Utancı vagondan atmak gerekiyordu. Çaresiz öyle yaptılar. Yaşam söz konusu olunca her türlü tabu, kaygı, inanç anlamını yitiriyordu. Çünkü esas olan hayatta kalmak ve bu zulme direnmekti.

 

Vagonlara çok sayıda insanı tıka basa doldurdular. Bırakın oturmayı ayakta duracak yer bile kalmamıştı. Oturulduğu takdirde yere sığmak mümkün değildi. Önceleri dinlenmek için birbirlerine tutundular. Sırt sırta verdiler. Ama yeterli gelmiyordu bunlar. Çünkü sonuçta hep ayaktaydılar. Sonunda bir sıra oturup iki sıra ayakta kalarak dinlenme seçeneği oluşturdular. İyi de ileride tuvalet ihtiyacı doğacaktı. Kadın erkek, yaşlı çocuk bir aradaydılar. Nasıl çözeceklerdi bu sorunu? Tren uzun süre hiç durmadı. Kapıların kapanıp arkasından tahta sürgüyle kilitlenmesinin üzerinden en az altı gün geçmişti. Ara sıra trenin çıkardığı islim sesi ve imdat çığlığı gibi yükselen düdük sesi ayakta uyuklayan yaşlılarla kucakta uyuklayan çocukların irkilip uyanmasına neden oluyordu. İçeride nefes almak bile zorlaşmış, insan sıcaklığı ve gaz salımı nedeniyle oksijen kalmamıştı. Kakalarını yapmaları çok zordu. Ayakta durmaya zorlanırken nasıl gidereceklerdi ihtiyaçlarını, bilmiyorlardı. Zorunluluktan utanmayı unutmalıydılar. Erkekler biraz erken uyum sağladı bu zorunluluğa ama genç kızlar, kadınlar utanıyordu. Zehirlenme belirtileri görülünceye kadar dayandılar. Yüzlerinde, ellerinde karıncalanmalar başladı. Artık çareleri kalmamıştı. Oldukları yerde çömelerek, çevrelerindeki komşularının da yardımıyla ihtiyaçlarını giderdiler. Trenin durduğu da duracağı da yoktu. Utanmak çözümsüz problemler yaratacaktı. Utancı vagondan atmak gerekiyordu. Çaresiz öyle yaptılar. Yaşam söz konusu olunca her türlü tabu, kaygı, inanç anlamını yitiriyordu. Çünkü esas olan hayatta kalmak ve bu zulme direnmekti.

 

Tüm Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 262,50    262,50   
2 140,44    280,88   
3 95,38    286,13   
6 50,31    301,88   
9 35,00    315,00   
12 27,56    330,75   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat