Kurmancî romanda son yirmi yılda gözlenen üretim artışı, yalnızca sayısal bir çoğalma değil; aynı zamanda yeni bir kültürel alanın ortaya çıkışına işaret eden daha derin bir dönüşümün parçasıdır. Buna karşın bu birikim, bugüne dek sistematik bir kuramsal okumanın konusu yapılmamıştı. Elinizdeki çalışma, tam da bu eksikliği gözeterek, Kürtçe romana dayalı özerk bir edebiyat alanının oluşup oluşmadığını disiplinlerarası bir çerçevede inceliyor.
Roman türündeki genişleme, yayıncılık pratiklerinin çeşitlenmesinden yeni yazar kuşaklarının ortaya çıkmasına; okur beklentilerinin dönüşümünden görsel–işitsel kültürün aldığı yeni biçimlere kadar, Kürtçe kültürel alanın bütününde hissedilen kapsamlı bir yeniden yapılanmayla beraber ilerledi. Bu süreç, yalnızca edebi türlerin çoğalmasıyla sınırlı kalmadı; romanın toplumsal rolünü, bilgi üretimindeki yerini ve kamusal alandaki işlevini yeniden tanımlayan yapısal değişimleri de beraberinde getirdi.
Kitap, bu dönüşümleri anlamlandırmak için postkolonyal kuramın sunduğu kavramsal imkânlardan yararlanıyor. Kolonyal bilme biçimlerinin bıraktığı izler hâlâ kurumlarda, hafıza mekânlarında ve kolektif bilinçte varlığını sürdürürken; postkolonyal perspektif, tarihsizleştirilmiş halkların tarihini, susturulmuş dillerin ifade gücünü ve nesneleştirilmiş toplumların özneleşme süreçlerini görünür kılmayı amaçlayan bir düşünme alanı açıyor.
Bu çalışma, Kürtçe romanı yalnızca bir edebi tür olarak değil, modern Kürt kültürel alanının kurucu unsurlarından biri ve toplumsal dönüşümlerin izlenebildiği eleştirel bir pratik olarak konumlandırıyor. Böylece, Kürtçe roman üzerine süregelen tartışmalara kuramsal bir derinlik kazandırmayı ve romanı bölgesel–küresel edebiyat alanlarıyla ilişkileri içinde yeniden düşünmeyi hedefliyor.
Kurmancî romanda son yirmi yılda gözlenen üretim artışı, yalnızca sayısal bir çoğalma değil; aynı zamanda yeni bir kültürel alanın ortaya çıkışına işaret eden daha derin bir dönüşümün parçasıdır. Buna karşın bu birikim, bugüne dek sistematik bir kuramsal okumanın konusu yapılmamıştı. Elinizdeki çalışma, tam da bu eksikliği gözeterek, Kürtçe romana dayalı özerk bir edebiyat alanının oluşup oluşmadığını disiplinlerarası bir çerçevede inceliyor.
Roman türündeki genişleme, yayıncılık pratiklerinin çeşitlenmesinden yeni yazar kuşaklarının ortaya çıkmasına; okur beklentilerinin dönüşümünden görsel–işitsel kültürün aldığı yeni biçimlere kadar, Kürtçe kültürel alanın bütününde hissedilen kapsamlı bir yeniden yapılanmayla beraber ilerledi. Bu süreç, yalnızca edebi türlerin çoğalmasıyla sınırlı kalmadı; romanın toplumsal rolünü, bilgi üretimindeki yerini ve kamusal alandaki işlevini yeniden tanımlayan yapısal değişimleri de beraberinde getirdi.
Kitap, bu dönüşümleri anlamlandırmak için postkolonyal kuramın sunduğu kavramsal imkânlardan yararlanıyor. Kolonyal bilme biçimlerinin bıraktığı izler hâlâ kurumlarda, hafıza mekânlarında ve kolektif bilinçte varlığını sürdürürken; postkolonyal perspektif, tarihsizleştirilmiş halkların tarihini, susturulmuş dillerin ifade gücünü ve nesneleştirilmiş toplumların özneleşme süreçlerini görünür kılmayı amaçlayan bir düşünme alanı açıyor.
Bu çalışma, Kürtçe romanı yalnızca bir edebi tür olarak değil, modern Kürt kültürel alanının kurucu unsurlarından biri ve toplumsal dönüşümlerin izlenebildiği eleştirel bir pratik olarak konumlandırıyor. Böylece, Kürtçe roman üzerine süregelen tartışmalara kuramsal bir derinlik kazandırmayı ve romanı bölgesel–küresel edebiyat alanlarıyla ilişkileri içinde yeniden düşünmeyi hedefliyor.
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 316,80 | 316,80 |
| 2 | 169,49 | 338,98 |
| 3 | 115,10 | 345,31 |
| 6 | 60,72 | 364,32 |
| 9 | 42,24 | 380,16 |
| 12 | 33,26 | 399,17 |