Ruhlar Dünyasına Yolculuk

Kabul et Morneau, kendi kendinin efendisi değilsin. Keşke öyle olsaydın, ama değilsin. Ruhlar sana bütünüyle sahipler ve bunu ne kadar çabuk kabul edersen o kadar iyi durumda olacaksın.” Roland hızlı zemini adımlamaya, ellerini ovuşturmaya başladı. “Sana söyleyeceğim şeyi kadim bir dostumdan ziyade bir düşmana söylemeyi tercih ederdim.”

O esnada oda sıcak olmamasına rağmen çok fazla terliyordu. “Morneau, günlerin sayılı – seni efendiden uzaklaştırmaktan sorumlu olan o genç çiftin de öyle.

Benimle birlikte başrahibi görmeye gel. O, ruhların hoşnutluğunu yeniden kazanmanı sağlayacak ve her şey yoluna girecek. Böylece hiç kimse zarar görmeyecek.”

Roland mendiliyle yüzünü silmek için birkaç saniye duraklamak zorunda kaldı.

“Başrahip bilhassa bir şeyin farkına varmanı istiyor: gizli cemiyetimizden hiç kimse canlı olarak çıkmamıştır. Seni ve beni buraya ruhlar getirdi ve bizim onlara itaat etmemiz gerekiyor, onların bize değil.”

Küçüklüğünde ve savaş zamanında yaşadığı deneyimler ve karşılaştığı sorular, Roger Morneau'yu Allah'tan uzaklaştırmış, sonunda O'ndan nefret etmesine neden olmuştu. Savaştan sonra bir arkadaşı Roger'ı cinlere ibadete yönlendirdi. Bundan sonra Morneau sevgi dolu bir Tanrı'ya dair iyi haberi keşfetti ve iblislere ibadetten ayrılmak istedi.

İşte Roger Morneau'nun satanizmin dehşet verici dünyasından ilahî müdahaleyle kurtuluşunun öyküsü.