“Ezilenler” ve “ezilenlerin Marksizmi” sıkça sorulan soruların bir kısmını oluşturuyor. Şunu baştan söylemek isterim (Ayrıca, sorulan çoğu soru da bununla ilgilidir): Dün ve bugün uluslararası komünist hareketin; komünistlerin, Marksist-Leninistlerin, Marksist Leninist Komünistlerin dünya görüşünde, teorisinde, “ezilenler” ve “ezilenlerin Marksizmi” kavramlarının hiçbir zaman yeri olmamıştır. Tabii bu, bundan sonra da yeri olmayacağı anlamına gelmez. Esas olan, kapitalizme karşı mücadelede sınıfsal perspektifin sürekli belirleyici olmasıdır; değişmeyen budur. Ne bu mücadelede ne sosyalizmin kuruluşu mücadelesinde ne de ideoloji olarak Marksizm-Leninizm’de “ezilenler”in sınıfsal içerikli bir tarihsel misyonu vardır. Sınıf olmadıkları için böyledir. Bu nedenle, “ezilenleri” sınıf yerine koyma çabası, Marksist sınıf analizi konusunda tasfiyeciliktir.
“Ezilenler” kavramı en fazlasıyla ajitasyon ve propaganda faaliyetlerinde kullanılabilir ama bunun ötesinde bir anlam yüklenemez. Hele hele “ezilenlerin Marksizmi” kavramını ajitatif anlamda dahi kullanmak, resmen ideolojik tasfiyeciliktir. Birkaç makalede bu kavramları sınıfsal ve ideolojik içerikli kullananların kimler olduklarını e hangi cephede Marksizm-Leninizm’e karşı tasfiyecilik mücadelesi yürüttüklerini göstermeye, aynı zamanda Post-Marksizmle ilişkisinin ne olduğunu açıklamaya çalışacağız ve Anadolu coğrafyasında bazı yansıma biçimlerini tanımlayacağız. Bu nedenle de Marksizmle bağlam içinde tarihte biraz gezinti yapacağız ve Marksizm diye diye Marksizm’i tasfiye etme yöntemlerinden bahsedeceğiz.
“Ezilenler” ve “ezilenlerin Marksizmi” sıkça sorulan soruların bir kısmını oluşturuyor. Şunu baştan söylemek isterim (Ayrıca, sorulan çoğu soru da bununla ilgilidir): Dün ve bugün uluslararası komünist hareketin; komünistlerin, Marksist-Leninistlerin, Marksist Leninist Komünistlerin dünya görüşünde, teorisinde, “ezilenler” ve “ezilenlerin Marksizmi” kavramlarının hiçbir zaman yeri olmamıştır. Tabii bu, bundan sonra da yeri olmayacağı anlamına gelmez. Esas olan, kapitalizme karşı mücadelede sınıfsal perspektifin sürekli belirleyici olmasıdır; değişmeyen budur. Ne bu mücadelede ne sosyalizmin kuruluşu mücadelesinde ne de ideoloji olarak Marksizm-Leninizm’de “ezilenler”in sınıfsal içerikli bir tarihsel misyonu vardır. Sınıf olmadıkları için böyledir. Bu nedenle, “ezilenleri” sınıf yerine koyma çabası, Marksist sınıf analizi konusunda tasfiyeciliktir.
“Ezilenler” kavramı en fazlasıyla ajitasyon ve propaganda faaliyetlerinde kullanılabilir ama bunun ötesinde bir anlam yüklenemez. Hele hele “ezilenlerin Marksizmi” kavramını ajitatif anlamda dahi kullanmak, resmen ideolojik tasfiyeciliktir. Birkaç makalede bu kavramları sınıfsal ve ideolojik içerikli kullananların kimler olduklarını e hangi cephede Marksizm-Leninizm’e karşı tasfiyecilik mücadelesi yürüttüklerini göstermeye, aynı zamanda Post-Marksizmle ilişkisinin ne olduğunu açıklamaya çalışacağız ve Anadolu coğrafyasında bazı yansıma biçimlerini tanımlayacağız. Bu nedenle de Marksizmle bağlam içinde tarihte biraz gezinti yapacağız ve Marksizm diye diye Marksizm’i tasfiye etme yöntemlerinden bahsedeceğiz.
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 405,00 | 405,00 |
| 2 | 216,68 | 433,35 |
| 3 | 147,15 | 441,45 |
| 6 | 77,63 | 465,75 |
| 9 | 54,00 | 486,00 |
| 12 | 42,53 | 510,30 |