Ölümden Kaçarken Devlete Tutulmak Devletin Kökeni Hakkında Bir İnceleme

Stok Kodu:
9786256674776
Boyut:
15x22
Sayfa Sayısı:
368
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%18 indirimli
420,00TL
344,40TL
Taksitli fiyat: 12 x 36,16TL
Temin süresi 7 gündür.
9786256674776
905285
Ölümden Kaçarken Devlete Tutulmak
Ölümden Kaçarken Devlete Tutulmak Devletin Kökeni Hakkında Bir İnceleme
344.40

Ölümden Kaçarken Devlete Tutulmak Edgar Allan Poe’nun kalesi ile Jorge Luis Borges’in mağarası arasındaki kavramsal gerilimi merkezine alarak devletin kökenine ilişkin yerleşik açıklamaları ontolojik bir temelde yeniden düşünmeyi önermektedir. Kale, ölüm korkusundan kaçış ve güvenlik arayışının kolektif bir tezahürü olarak devlet aygıtını sembolize ederken; mağara, ölümsüzlük durumunda siyasal örgütlenmenin ve toplumsal düzenin nasıl anlamını yitirdiğini temsil eden bir karşı imge işlevi görmektedir. 
Bu perspektiften bakıldığında devlet, ölümün bireysel ve toplumsal düzeyde ertelendiği, disipline edildiği ve sembolik anlamlar yüklenerek meşrulaştırıldığı bir kurumsal yapı olarak kavranabilir. Nitekim modern devletin temel kurumları (hastaneler, ordular, hukuk sistemleri ve sosyal güvenlik ağları) insanın sonluluğuna ilişkin varoluşsal kaygıyı yönetme ve bu kaygıya bir yanıt verme iddiası taşımaktadır. Devletin varlık nedeni –kısmen de olsa– bu ontolojik güvensizliğin ürettiği korkuyu kurumsal çerçeveler dâhilinde dizginlemek ve anlamlandırmaktır.
Elinizdeki kitap okurunu devletin kökenini yalnızca tarihsel ve kuramsal düzlemde değil aynı zamanda varoluşsal bir sorgulama çerçevesinde düşünmeye davet ediyor. Umulur ki bu entelektüel yolculuk yalnızca disiplinler arası bir analiz derinliği sunmakla kalmaz aynı zamanda her bireyi devlet ile ölümün birbirine düğümlendiği bu karmaşık hikâyeyle yüzleşmeye çağırmayı başarır.
 
 

Ölümden Kaçarken Devlete Tutulmak Edgar Allan Poe’nun kalesi ile Jorge Luis Borges’in mağarası arasındaki kavramsal gerilimi merkezine alarak devletin kökenine ilişkin yerleşik açıklamaları ontolojik bir temelde yeniden düşünmeyi önermektedir. Kale, ölüm korkusundan kaçış ve güvenlik arayışının kolektif bir tezahürü olarak devlet aygıtını sembolize ederken; mağara, ölümsüzlük durumunda siyasal örgütlenmenin ve toplumsal düzenin nasıl anlamını yitirdiğini temsil eden bir karşı imge işlevi görmektedir. 
Bu perspektiften bakıldığında devlet, ölümün bireysel ve toplumsal düzeyde ertelendiği, disipline edildiği ve sembolik anlamlar yüklenerek meşrulaştırıldığı bir kurumsal yapı olarak kavranabilir. Nitekim modern devletin temel kurumları (hastaneler, ordular, hukuk sistemleri ve sosyal güvenlik ağları) insanın sonluluğuna ilişkin varoluşsal kaygıyı yönetme ve bu kaygıya bir yanıt verme iddiası taşımaktadır. Devletin varlık nedeni –kısmen de olsa– bu ontolojik güvensizliğin ürettiği korkuyu kurumsal çerçeveler dâhilinde dizginlemek ve anlamlandırmaktır.
Elinizdeki kitap okurunu devletin kökenini yalnızca tarihsel ve kuramsal düzlemde değil aynı zamanda varoluşsal bir sorgulama çerçevesinde düşünmeye davet ediyor. Umulur ki bu entelektüel yolculuk yalnızca disiplinler arası bir analiz derinliği sunmakla kalmaz aynı zamanda her bireyi devlet ile ölümün birbirine düğümlendiği bu karmaşık hikâyeyle yüzleşmeye çağırmayı başarır.
 
 

Tüm Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 344,40    344,40   
2 184,25    368,51   
3 125,13    375,40   
6 66,01    396,06   
9 45,92    413,28   
12 36,16    433,94   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat