Mevsimlik Hayatlar_{Adıyamanlı Mevsimlik Gezici Tarım İşçileri}

Emek, sermayeye öncüldür ve ondan bağımsızdır. Sermaye ancak emeğin meyvesidir ve emek olmadan sermaye olmaz. Emek sermayeden üstündür ve daha büyük önem arz eder.
(Abraham Lincoln)

“Emek-sermaye, emek-ücret, kar-faiz, mülkiyet-insan ilişkileri konularındaki Mark'sın sorularıyla yüzleşmek, insanca yaşam için daha adil, daha eşitlikçi rasyonellikle beraber daha reel öneriler getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Aydınlar, kendi değer yargıları ile kıyamete kadar devam edecek olan bu soru ve sorunlara kafa yormak, cevap aramak zorundadır.”

“İşçilerin sorunları olmaz mı? Kamu kurumlarından beklediğimiz desteği göremiyoruz. İşçilerin haklarını koruyacakları bir mekanizma yok. İşçiler bazı bölgelerde dışlanıyorlar, hor görülüyorlar. En zor tarım işi kayısı, onu patates işçiliği izliyor fındık işçiliği bunlara nispeten daha kolay.”

Daha önceden ortaya konulan çalışmaların büyük çoğunluğunda merkezi idare ve yerel yönetimlerin tarım işçilerinin durumlarını iyileştirme çabaları, ortaya konulan yasal düzenlemeler tamamen görmezden gelinmiştir. Hatta bazı çalışmalarda mevsimlik tarım işçileri etnik kimliklerinden dolayı yoksullaştırılmış kişiler olarak değerlendirilmiştir. Bu nedenle bu araştırmanın önceliği sahadan elde edilen verilerden hareket ederek, durumu olanca açıklığı ile ortaya koymak olmuştur. Araştırmada zengin suçlayıcı bir dil kullanmaktan da, Ortaçağ Avrupası'nda İngiltere'de görülen fakir suçlayıcı bir dil kullanmaktan da özenle kaçınılmaya çalışılmıştır.

Araştırmada kapsamında işçiler, işverenler ve aracılar (çavuş- dayıbaşı) ile görüşmeler yapılmış ve her birinin içinde bulunduğu role uygun sorular yöneltilmiştir. Bunlar dışında mevsimlik tarım işçilerini yakından takip sorumluluğu olan İŞKUR yöneticileri ve yerel yönetim birim amirleri ile de görüşülerek konu bütün boyutları ile ele alınmaya çalışılmıştır.