"Geçen gün onunla röportaj yapmak için genç bir şair geldi eve. Sorduğu sorulardan pek bir şey anlamadım. Veysel yanıt vermeye başlayınca kulak kesildim. Güneş altında uyuklamayı sevdiğini söyledi bir ara. Kesinlikle doğru değil bu; çünkü sıcak, bütün enerjisini alır onun. Yaz, onun mevsimi değil. Kedileri koruyan, yatağında bir kedinin yatmasına izin veren kadınları sevdiği kesinlikle doğrudur. Kedi resmi yapan ressamları, karikatüristleri da çok sever. Kararlıdır, ısrarcıdır, geri adım atmaz, böyle kurmuştur kendini. Tıpkı benim gibi. Yemek yemekten; dinlenmekten, uyumaktan, uyuklamaktan, pencereden dışarıyı seyretmekten çok haşlandığını söylemesi ise iyice şaşırttı beni. Bunların hiçbirini yapmadı bugüne kadar. Bu adam iyi bir yalancı olmalı. Soğuktan, yağmurdan, sudan nefret ettiği de yalan. Yağmuru çok sever. Soğuk diriltir onu. Ayrıca, özgürlüğüne düşkündür, iyi bir özgürlük savaşçıdır. Ben de öyleyim. Veysel’in benimsediği ne varsa; tümü kedilerin karakteristik özellikleri. Kedilere özeniyor demek ki, onlardan biriymiş gibi anlatıyor kendini… Kendine sorulan soruları yanıtlarken Marcel Poust’tan etkilendiği çok açık. O da bir sormacayı yanıtlarken bir kedinin ağzıyla konuşmuştu. Veysel de aynı şeyi yapıyor. Öyle bir şansı olsaymış, dünyaya kedi olarak gelmek istermiş. Bunu duyunca, koşup ona sarılasım geldi. Çok etkilendim. Üzüldüm onun bir kedi olarak dünyaya gelmeyişine."
"Geçen gün onunla röportaj yapmak için genç bir şair geldi eve. Sorduğu sorulardan pek bir şey anlamadım. Veysel yanıt vermeye başlayınca kulak kesildim. Güneş altında uyuklamayı sevdiğini söyledi bir ara. Kesinlikle doğru değil bu; çünkü sıcak, bütün enerjisini alır onun. Yaz, onun mevsimi değil. Kedileri koruyan, yatağında bir kedinin yatmasına izin veren kadınları sevdiği kesinlikle doğrudur. Kedi resmi yapan ressamları, karikatüristleri da çok sever. Kararlıdır, ısrarcıdır, geri adım atmaz, böyle kurmuştur kendini. Tıpkı benim gibi. Yemek yemekten; dinlenmekten, uyumaktan, uyuklamaktan, pencereden dışarıyı seyretmekten çok haşlandığını söylemesi ise iyice şaşırttı beni. Bunların hiçbirini yapmadı bugüne kadar. Bu adam iyi bir yalancı olmalı. Soğuktan, yağmurdan, sudan nefret ettiği de yalan. Yağmuru çok sever. Soğuk diriltir onu. Ayrıca, özgürlüğüne düşkündür, iyi bir özgürlük savaşçıdır. Ben de öyleyim. Veysel’in benimsediği ne varsa; tümü kedilerin karakteristik özellikleri. Kedilere özeniyor demek ki, onlardan biriymiş gibi anlatıyor kendini… Kendine sorulan soruları yanıtlarken Marcel Poust’tan etkilendiği çok açık. O da bir sormacayı yanıtlarken bir kedinin ağzıyla konuşmuştu. Veysel de aynı şeyi yapıyor. Öyle bir şansı olsaymış, dünyaya kedi olarak gelmek istermiş. Bunu duyunca, koşup ona sarılasım geldi. Çok etkilendim. Üzüldüm onun bir kedi olarak dünyaya gelmeyişine."
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 144,00 | 144,00 |
| 2 | 77,04 | 154,08 |
| 3 | 52,32 | 156,96 |
| 6 | 27,60 | 165,60 |
| 9 | 19,20 | 172,80 |
| 12 | 15,12 | 181,44 |