XIX. yüzyılın sonu ve XX. yüzyılın başındaki büyük toplumsal dönüşümlerin ve siyasi çalkantıların gölgesinde hem şahsi ıstıraplarını hem de milletin makûs talihini kalemine yansıtan İskeçeli Mehmet Sıtkı, Batı Trakya Türk Edebiyatı’nın kurucu isimlerinden biri olmasına rağmen edebiyat tarihimizin “gölgede kalmış” simalarındandır. Servet-i Fünûn estetiğinden ve özellikle Tevfik Fikret’in sanat anlayışından beslenen yazar; İstanbul’da hukuk tahsiliyle başlayan, sürgünler ve öğretmenlik görevleriyle Trakya’nın hüzünlü coğrafyasına uzanan hayatında, Balkan Savaşları’nın ve Millî Mücadele’nin yarattığı travmaları bizzat tecrübe etmiş bir entelektüeldir. Onun Trakya Paşaeli gibi gazetelerde yayımlanan ve işgal acılarını terennüm eden şiirleri ile makaleleri, yalnızca bireysel bir lirizmin değil, aynı zamanda kaybedilen vatan topraklarının, Edirne savunmasının ve bir milletin varoluş mücadelesinin estetik bir hafızası niteliğindedir.
Özlem Yaygın tarafından titiz bir arşiv taraması ve edisyon kritik yöntemiyle hazırlanan bu eser, İskeçeli Mehmet Sıtkı’nın vefatından yıllar sonra, dağınık haldeki külliyatını ilk kez bütüncül bir şekilde gün ışığına çıkarmaktadır. Yazarın Musavver Terakkî gibi süreli yayınlarda tefrika edildikten sonra kitaplaşan romanı Leylâk, hüzünlü şiirlerini topladığı Hüsn-i Melûl adlı eseri, hikâyeleri ve “Bulgaristan’da Bir Sene” başlıklı hatıratı bu çalışmada bir araya getirilmiştir. İskeçeli Mehmet Sıtkı’nın Hayatı ve Eserleri, sadece unutulmuş bir kalemi edebiyat dünyasına yeniden kazandırmakla kalmıyor; aynı zamanda dönemin düşünsel panoramasını yeniden inşa ederek mazi ile bugün arasında sağlam bir kültür köprüsü kuruyor.
XIX. yüzyılın sonu ve XX. yüzyılın başındaki büyük toplumsal dönüşümlerin ve siyasi çalkantıların gölgesinde hem şahsi ıstıraplarını hem de milletin makûs talihini kalemine yansıtan İskeçeli Mehmet Sıtkı, Batı Trakya Türk Edebiyatı’nın kurucu isimlerinden biri olmasına rağmen edebiyat tarihimizin “gölgede kalmış” simalarındandır. Servet-i Fünûn estetiğinden ve özellikle Tevfik Fikret’in sanat anlayışından beslenen yazar; İstanbul’da hukuk tahsiliyle başlayan, sürgünler ve öğretmenlik görevleriyle Trakya’nın hüzünlü coğrafyasına uzanan hayatında, Balkan Savaşları’nın ve Millî Mücadele’nin yarattığı travmaları bizzat tecrübe etmiş bir entelektüeldir. Onun Trakya Paşaeli gibi gazetelerde yayımlanan ve işgal acılarını terennüm eden şiirleri ile makaleleri, yalnızca bireysel bir lirizmin değil, aynı zamanda kaybedilen vatan topraklarının, Edirne savunmasının ve bir milletin varoluş mücadelesinin estetik bir hafızası niteliğindedir.
Özlem Yaygın tarafından titiz bir arşiv taraması ve edisyon kritik yöntemiyle hazırlanan bu eser, İskeçeli Mehmet Sıtkı’nın vefatından yıllar sonra, dağınık haldeki külliyatını ilk kez bütüncül bir şekilde gün ışığına çıkarmaktadır. Yazarın Musavver Terakkî gibi süreli yayınlarda tefrika edildikten sonra kitaplaşan romanı Leylâk, hüzünlü şiirlerini topladığı Hüsn-i Melûl adlı eseri, hikâyeleri ve “Bulgaristan’da Bir Sene” başlıklı hatıratı bu çalışmada bir araya getirilmiştir. İskeçeli Mehmet Sıtkı’nın Hayatı ve Eserleri, sadece unutulmuş bir kalemi edebiyat dünyasına yeniden kazandırmakla kalmıyor; aynı zamanda dönemin düşünsel panoramasını yeniden inşa ederek mazi ile bugün arasında sağlam bir kültür köprüsü kuruyor.
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 613,20 | 613,20 |
| 2 | 328,06 | 656,12 |
| 3 | 222,80 | 668,39 |
| 6 | 117,53 | 705,18 |
| 9 | 81,76 | 735,84 |
| 12 | 64,39 | 772,63 |