Anne ve babamın görevleri nedeniyle Siirt'ten Erzincan'a, yerleştik... Daha doğrusu babamın görevi nedeniyle sürgüne gönderilmesi... İki yıl yaşadığımız Erzincan’ı çok sevmiştim. O zamanlar Kemah Cumhuriyet Savcısı Şiar Yalçın ve hayat arkadaşı Remide Hanım, hafta sonları Kemah'tan Erzincan'a bize gelirlerdi. Remide Hanım’la çok güzel bir arkadaşlığımız başlamıştı. Uzun yıllar Paris'te yaşamış ve Fransız kültürüyle yetişmiş, hayranlık duyduğum bir insandı… Derslerime yardımcı olur, bunun yanı sıra bana Fransızca öğretirdi. Birlikte Fransızca şarkılar dinler ve Fransız filmlerini izlerdik. Çocuğu yoktu, beni kendi kızı gibi seviyordu. Hafta sonları onun yolunu gözlerdim. Pencere önünde oturarak yoldan geçen arabalara bakardım. Remide geldi, Remide gelecek diye...Kendisine Remide diye hitap etmemi istiyordu. Gün boyunca Fransızca müzik dinleyerek dans ederdik. Okul tatillerinde Kemah'a Remide'nin yanına gider, birlikte güzel günler geçirirdik. Şiar Yalçın'a göre Remide daha sıcak, sevecen, neşeli gelirdi bana... “Mutlaka Paris'e gitmelisin ve eğitimine orada devam etmelisin,” derdi. Uzun yıllar Remide ile mektuplaştık. Bazen Türkçe bazen de Fransızca yazıştık...Sonra yazışmalar sonlandı. Ondan hiçbir haber alamıyordum ve üzülüyordum. Bir gün öldüğünü söylemişti babam, donup kalmıştım ve ağlayamamıştım. Odama çekilip saatlerce, Edith Piaf, Georges Moustaki, Jacques Brel, Léo Ferré dinlemiştim...Uzun yıllar etkisinden kurtulamamıştım. Remide aklıma geldikçe hep hüzünlenirim...
Anne ve babamın görevleri nedeniyle Siirt'ten Erzincan'a, yerleştik... Daha doğrusu babamın görevi nedeniyle sürgüne gönderilmesi... İki yıl yaşadığımız Erzincan’ı çok sevmiştim. O zamanlar Kemah Cumhuriyet Savcısı Şiar Yalçın ve hayat arkadaşı Remide Hanım, hafta sonları Kemah'tan Erzincan'a bize gelirlerdi. Remide Hanım’la çok güzel bir arkadaşlığımız başlamıştı. Uzun yıllar Paris'te yaşamış ve Fransız kültürüyle yetişmiş, hayranlık duyduğum bir insandı… Derslerime yardımcı olur, bunun yanı sıra bana Fransızca öğretirdi. Birlikte Fransızca şarkılar dinler ve Fransız filmlerini izlerdik. Çocuğu yoktu, beni kendi kızı gibi seviyordu. Hafta sonları onun yolunu gözlerdim. Pencere önünde oturarak yoldan geçen arabalara bakardım. Remide geldi, Remide gelecek diye...Kendisine Remide diye hitap etmemi istiyordu. Gün boyunca Fransızca müzik dinleyerek dans ederdik. Okul tatillerinde Kemah'a Remide'nin yanına gider, birlikte güzel günler geçirirdik. Şiar Yalçın'a göre Remide daha sıcak, sevecen, neşeli gelirdi bana... “Mutlaka Paris'e gitmelisin ve eğitimine orada devam etmelisin,” derdi. Uzun yıllar Remide ile mektuplaştık. Bazen Türkçe bazen de Fransızca yazıştık...Sonra yazışmalar sonlandı. Ondan hiçbir haber alamıyordum ve üzülüyordum. Bir gün öldüğünü söylemişti babam, donup kalmıştım ve ağlayamamıştım. Odama çekilip saatlerce, Edith Piaf, Georges Moustaki, Jacques Brel, Léo Ferré dinlemiştim...Uzun yıllar etkisinden kurtulamamıştım. Remide aklıma geldikçe hep hüzünlenirim...
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 170,00 | 170,00 |
| 2 | 90,95 | 181,90 |
| 3 | 61,77 | 185,30 |
| 6 | 32,58 | 195,50 |
| 9 | 22,67 | 204,00 |
| 12 | 17,85 | 214,20 |