Bu işlem için üye girişi yapmanız gerekiyor

Dağlarda Gölgem Diyarbakır Anneleri Anlatıyor

Stok Kodu:
9786256994393
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
328
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-12
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%25 indirimli
450,00TL
337,50TL
Taksitli fiyat: 12 x 35,44TL
DİKKAT! Ön Sipariş Ürünüdür. 17.12.2025 tarihinden sonra teslim edilebilecektir.
9786256994393
907871
Dağlarda Gölgem
Dağlarda Gölgem Diyarbakır Anneleri Anlatıyor
337.50

“… gitti kapının önünde durdu, ben bir döndüm ki arkamda, baktım öyle bir yan bakıyor ki bana, öyle gözleri dolmuş ki, bir şey söyleyecek ama cesaret edemiyor ki söylesin. Ben, dedim Tuncay sen niye öyle yapıyorsun? Anne, bir şey yok, dedi. Gözlerinden yaşlar akarak bir şey yok, dedi. Ben gideceğim, saat dokuzda geleceğim, dedi. Ve gitti… Arkasından baktım. Gitti... Saat yedi oldu gelmedi, sekiz oldu gelmedi, gidiş o gidiş Tuncay bir daha geri gelmedi…”
 “…yani düşünün 70 kiloluk insanın mesela gelip de yarım kilo etini topladık, şu kadarcık eti kalmıştı, benim psikolojim tamamen bozulmuştu artık, zaten üzerimizde hiçbir şey kalmadı, silah kalmadı, çıplak kaldık bombalamadan dolayı.
-Dilan’dan geri kalan parçacıkları aldın? 
-Toplayabildiğim kadar!..”
 “Bir dönemin beliren alametleri gibi, küçük kalabalıklar halinde gezen eli silahlı grupların toplumun ve devletin gözü önünde şehirlerde ve köylerde büyüyen gölgeleri, devlete ve feodal güçlere, aşiretlere karşı girişilen kanlı eylemler, havada uçuşan kınama mesajları, sokaklarda kimin kimi vurduğu hiçbir zaman belli olamayacak sarsıcı eylemler, ne olacağının, ne olduğumuzun ve bizi beklemekte olanın neye benzediğinin bilinmediği zamanlar, sonra ifşanın gelmesi, ifşanın topluma ve bilhassa mağdurlara verdiği cesaret, cesaretin direnişe yol vermesi ve suskunluğun bitmesi, gerçek hayat hikâyelerinin, buluşmalar, sohbetler üzerinden kolektif bir hafızaya ve anlatıya dönüşmesi…”
Geçmiş zamanları ve acıları anlatma sırası şimdi onlarda.

“… gitti kapının önünde durdu, ben bir döndüm ki arkamda, baktım öyle bir yan bakıyor ki bana, öyle gözleri dolmuş ki, bir şey söyleyecek ama cesaret edemiyor ki söylesin. Ben, dedim Tuncay sen niye öyle yapıyorsun? Anne, bir şey yok, dedi. Gözlerinden yaşlar akarak bir şey yok, dedi. Ben gideceğim, saat dokuzda geleceğim, dedi. Ve gitti… Arkasından baktım. Gitti... Saat yedi oldu gelmedi, sekiz oldu gelmedi, gidiş o gidiş Tuncay bir daha geri gelmedi…”
 “…yani düşünün 70 kiloluk insanın mesela gelip de yarım kilo etini topladık, şu kadarcık eti kalmıştı, benim psikolojim tamamen bozulmuştu artık, zaten üzerimizde hiçbir şey kalmadı, silah kalmadı, çıplak kaldık bombalamadan dolayı.
-Dilan’dan geri kalan parçacıkları aldın? 
-Toplayabildiğim kadar!..”
 “Bir dönemin beliren alametleri gibi, küçük kalabalıklar halinde gezen eli silahlı grupların toplumun ve devletin gözü önünde şehirlerde ve köylerde büyüyen gölgeleri, devlete ve feodal güçlere, aşiretlere karşı girişilen kanlı eylemler, havada uçuşan kınama mesajları, sokaklarda kimin kimi vurduğu hiçbir zaman belli olamayacak sarsıcı eylemler, ne olacağının, ne olduğumuzun ve bizi beklemekte olanın neye benzediğinin bilinmediği zamanlar, sonra ifşanın gelmesi, ifşanın topluma ve bilhassa mağdurlara verdiği cesaret, cesaretin direnişe yol vermesi ve suskunluğun bitmesi, gerçek hayat hikâyelerinin, buluşmalar, sohbetler üzerinden kolektif bir hafızaya ve anlatıya dönüşmesi…”
Geçmiş zamanları ve acıları anlatma sırası şimdi onlarda.

Tüm Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 337,50    337,50   
2 180,56    361,13   
3 122,63    367,88   
6 64,69    388,13   
9 45,00    405,00   
12 35,44    425,25   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat