Can Eğrisi

Stok Kodu:
9786256590731
Boyut:
13.5x19.5
Sayfa Sayısı:
142
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%25 indirimli
220,00TL
165,00TL
Taksitli fiyat: 12 x 17,33TL
Temin süresi 7 gündür.
9786256590731
901560
Can Eğrisi
Can Eğrisi
165.00

Nicedir sıkışıp duran göğsünü tuttu kadın. Şöyle bir boşluk açılsa bedenimde, diyordu. Gidecek yer bulamayıp içinde mesken tutanları tutup çıkarırdı oradan. Durdukça bir parçası zannedip bırakamamıştı hiçbirini. Gecesi gündüzüne karışmış, uykuya direnen başını taşıyamaz olmuştu artık. Hayvanlar bir başına dönüyordu otlaktan, bir köşede oturur hâlde buluyorlardı onu.  Sohbetlerin ortasında dalıp gidiyor, sesleneni duymuyor, küs zannedip gönül koyanlar oluyordu. “Bu sene çetin geçiyor kış,” derdi ağzından iki laf almaya çalışanlara. “Göğsüm ağrıyor, üşütmüşüm,” deyiverirdi. Cemreler düşüyor, ağaçlar giyiniyor, tenler kavruluyor derken bir rüzgâr esiyor, kuruyordu dallar, sular buz tutuyordu. Kış çetin geçiyordu burada.
Canın ne olduğunu bilir misiniz!  İçerde sıkışmayagörsün. Eğrilir, kırılır; kaçacak yer bulamaz bazen. Bir cemreye aldanıp çıkmaya kalksa savrulur gider. İronik dili, iç monologları ve özgün benzetmeleriyle dikkat çekiyor Eda Kartal. Onun kahramanları fırtına önünde savrulan ayrık otları gibi tutunacak bir dal arıyorlar. Buzun üstünde balık, mekânda boş sandalye,  otobüste ayakta kalan yolcu, kayıp eşya bürosunda unutulan adam, ordusu olmayan komutan…  Birbirinden farklı görünseler de yazar hepsini bir potada eritiyor. Gelen fırtına kışın sert geçeceğinin habercisi.

Nicedir sıkışıp duran göğsünü tuttu kadın. Şöyle bir boşluk açılsa bedenimde, diyordu. Gidecek yer bulamayıp içinde mesken tutanları tutup çıkarırdı oradan. Durdukça bir parçası zannedip bırakamamıştı hiçbirini. Gecesi gündüzüne karışmış, uykuya direnen başını taşıyamaz olmuştu artık. Hayvanlar bir başına dönüyordu otlaktan, bir köşede oturur hâlde buluyorlardı onu.  Sohbetlerin ortasında dalıp gidiyor, sesleneni duymuyor, küs zannedip gönül koyanlar oluyordu. “Bu sene çetin geçiyor kış,” derdi ağzından iki laf almaya çalışanlara. “Göğsüm ağrıyor, üşütmüşüm,” deyiverirdi. Cemreler düşüyor, ağaçlar giyiniyor, tenler kavruluyor derken bir rüzgâr esiyor, kuruyordu dallar, sular buz tutuyordu. Kış çetin geçiyordu burada.
Canın ne olduğunu bilir misiniz!  İçerde sıkışmayagörsün. Eğrilir, kırılır; kaçacak yer bulamaz bazen. Bir cemreye aldanıp çıkmaya kalksa savrulur gider. İronik dili, iç monologları ve özgün benzetmeleriyle dikkat çekiyor Eda Kartal. Onun kahramanları fırtına önünde savrulan ayrık otları gibi tutunacak bir dal arıyorlar. Buzun üstünde balık, mekânda boş sandalye,  otobüste ayakta kalan yolcu, kayıp eşya bürosunda unutulan adam, ordusu olmayan komutan…  Birbirinden farklı görünseler de yazar hepsini bir potada eritiyor. Gelen fırtına kışın sert geçeceğinin habercisi.

Tüm Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 165,00    165,00   
2 88,28    176,55   
3 59,95    179,85   
6 31,63    189,75   
9 22,00    198,00   
12 17,33    207,90   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat