Bulanık Dergisi Sayı: 5 Eylül 2018

Bir arzu ile başlıyor her şey. Yüreğinde içten içe büyüttüklerini hayata geçirmek isteyen insanoğlunun hayaliyle. Önce zihinde arzulananlar kâğıtta can buluyor, sonra bu yazılanlar boyut kazanıp hayatla buluşuyor. “Bulanık” böyle bir arzu ile çıkıp yazıya dökülmüş ve böyle vücut bulmuş bir düşüncenin ürünüdür.

Körü körüne atılmış bir adım olarak girdiğimiz bu yolda, önümüze çıkan tüm engellere rağmen durmadan yürümek için körlüğe devam edeceğiz. (MOY)

Geçmişten gelen yapış yapış bir alışkanlıktan olsa gerek, belki sonsuz kere denenmiş bu anlatamama ıstırabını cehaletle sunarız. Üst üste yığılmış liyakat kavgaları bizi hiç ilgilendirmiyor. Belki bir biçimde sebepsiz içi sıkılmış vardır. (Ersin Yılmaz)

Bazen sadece kalmak gerekir. Hayat beklenmedik bulanıklıklar sokar zihninize ve güzel bir amaç uğruna omuz omuza yürümek belki de her şeyden daha değerlidir. (Beyza Fırat)

Bulana bulana yazacağız; belki berrak bir suyun kamaşmasını kıskanarak belki de bulanıklığıyla dibini saklamaktan memnun ama yazacağız. (Aslısu Uluçay)

İçindekiler

Yaşlanan Ruhlar – Muhammet Oğuzhan Yalçın
Fena Kırmızı – Eser Kuru
Örümcek – Gülçin Başdemir
Yaz Sıcağı – Muhsin Çelik
Karma - Dilek Karaaslan
Sahil Çetesi – Mustafa Çöçelli
Üzüm – Gülcihan Paksoy Erken
Su – Selçuk Beyazyüz
Küle Yaz – Gökçe Haner
Alışmışız – Gamze Erkmen
Koğuş Güncesi – Naciye “Loli” Uyan
Kutuların Ataleti – Beyza Fırat
Camın Öte Tarafı – Demet Danki Erken
Plaket – Ekin Kadir Selçuk
Son Gecenin Öyküsü