Bir Çocuğun Gözünden Cumhuriyet

“Cumhuriyet yalnızca savaş kazanmak değilmiş…
Aynı sofraya oturabilmekmiş.”
Filistin’den Türkiye’ye göç eden küçük Sara, yeni okulunda Cumhuriyet’in ne anlama geldiğini öğrenmeye çalışır. Öğretmeni, arkadaşları ve ailesiyle geçirdiği günler boyunca “Cumhuriyet nedir?” sorusu aklından hiç çıkmaz.
Atatürk’ün devrimlerini, kadınlara tanıdığı hakları, bilime ve eğitime verdiği önemi keşfederken; bir ülkenin nasıl yeniden doğduğunu çocukça bir merakla anlar.
Rüyalarında geçmişle bugünü birleştirir, savaş yıllarını ve Atatürk’ün mücadelesini hisseder. Sınıfta yapılan “Birlikte Yaşama Kültürü” etkinliğiyle, farklı kültürlerden gelen arkadaşlarıyla eşitliğin ve kardeşliğin güzelliğini yaşar.
Artık Cumhuriyet onun için yalnızca tarih kitaplarında yazan bir kelime değil; özgürce düşünmek, öğrenmek, konuşmak ve paylaşmak anlamına gelir.
“Bir Çocuğun Gözünden Cumhuriyet”, çocuklara Atatürk’ün ideallerini anlatırken, onlara bir ülkenin geleceğinin merak eden, düşünen ve üreten zihinlerde saklı olduğunu hatırlatıyor.
Her yaştan okur için umut, sevgi ve barış dolu bir hikâye…
Çünkü Cumhuriyet, en çok çocukların gözlerinde parlar.