Ben Senin Sahibin miyim Rozbat?

Stok Kodu:
9786054209880
Boyut:
13x19.5
Sayfa Sayısı:
100
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%28 indirimli
150,00TL
108,00TL
Taksitli fiyat: 12 x 11,34TL
Temin süresi 7 gündür.
9786054209880
906112
Ben Senin Sahibin miyim Rozbat?
Ben Senin Sahibin miyim Rozbat?
108.00

A. Çiğdem Özerdoğan Ben Senin Sahibin miyim Rozbat? adlı bu ilk kitabındaki öykülerini, insanlığı yücelten evrensel değerlerle insan doğasını baskılayan tahakkümün arasındaki gerilimden kuruyor. Ev içlerinden sokaklara, caddelere, kentlere, uluslararası sulara yayılan geniş bir öykü coğrafyasında baskıya boyun eğenle eğdirenin bilincini betimliyor. Hikâye dünyasında karşımıza çıkan manzara asla tek boyutlu değil. Çünkü hikâyelerini çift yönlü bir dille inşa ediyor. Yaşayanla tanık olanın, göz önünde olanla görünmeyenin, egemenle zulme maruz kalanın dili aynı anda hayat buluyor. Olayları yaşayan kişilere öykü sahnesinde olmayan üçüncü bir göz eşlik ediyor hep. Tahakkümü yerleşik kılan aklın gözü bu. Küçük olaylar, gündelik hayatın doğallığında akan ilişkiler, ardındaki anlamı derinleştiren büyük işaretlerle katmanlaşıyor böylece.
A. Çiğdem Özerdoğan, zamanı bir orkestra şefi gibi kullanıyor kitabında. Zamanın döngüsel yapısı kitabın genel kurgusunu biçimlemiş. İlk öyküyle başlayan çember sonuncusuyla tamamlanıyor. Her biri kaynağındaki bilginin, duyuşun, sezginin dil atmosferiyle biçimlenen; farklı dil yapılarıyla bütünleşen; imgeler, simgeler ve çeşitli anlam temsillerinin örüntüsüyle birbirine bağlanan bu öyküler bugüne ait zamanın ruhunu dokuyor. Okuyup bitirdiğimizde kitabın başlangıç noktasına dönüyoruz fakat aynı yere değil yeni bir görme biçiminin ufkuna varıyoruz. İlk soru eşlik ediyor hayatımıza: “Ben senin sahibin miyim?”
Fadime Uslu

A. Çiğdem Özerdoğan Ben Senin Sahibin miyim Rozbat? adlı bu ilk kitabındaki öykülerini, insanlığı yücelten evrensel değerlerle insan doğasını baskılayan tahakkümün arasındaki gerilimden kuruyor. Ev içlerinden sokaklara, caddelere, kentlere, uluslararası sulara yayılan geniş bir öykü coğrafyasında baskıya boyun eğenle eğdirenin bilincini betimliyor. Hikâye dünyasında karşımıza çıkan manzara asla tek boyutlu değil. Çünkü hikâyelerini çift yönlü bir dille inşa ediyor. Yaşayanla tanık olanın, göz önünde olanla görünmeyenin, egemenle zulme maruz kalanın dili aynı anda hayat buluyor. Olayları yaşayan kişilere öykü sahnesinde olmayan üçüncü bir göz eşlik ediyor hep. Tahakkümü yerleşik kılan aklın gözü bu. Küçük olaylar, gündelik hayatın doğallığında akan ilişkiler, ardındaki anlamı derinleştiren büyük işaretlerle katmanlaşıyor böylece.
A. Çiğdem Özerdoğan, zamanı bir orkestra şefi gibi kullanıyor kitabında. Zamanın döngüsel yapısı kitabın genel kurgusunu biçimlemiş. İlk öyküyle başlayan çember sonuncusuyla tamamlanıyor. Her biri kaynağındaki bilginin, duyuşun, sezginin dil atmosferiyle biçimlenen; farklı dil yapılarıyla bütünleşen; imgeler, simgeler ve çeşitli anlam temsillerinin örüntüsüyle birbirine bağlanan bu öyküler bugüne ait zamanın ruhunu dokuyor. Okuyup bitirdiğimizde kitabın başlangıç noktasına dönüyoruz fakat aynı yere değil yeni bir görme biçiminin ufkuna varıyoruz. İlk soru eşlik ediyor hayatımıza: “Ben senin sahibin miyim?”
Fadime Uslu

Tüm Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 108,00    108,00   
2 57,78    115,56   
3 39,24    117,72   
6 20,70    124,20   
9 14,40    129,60   
12 11,34    136,08   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat